-
1 zehir gibi yapmak
v. empoison -
2 zehir
zehir zemberek äußerst bitter ( oder scharf);zehir zıkkım olsun! Fluch verrecke! -
3 zehir
-
4 zehir
отра́ва (ж) яд (м)* * *выпад. -hri1) яд, отра́ва2) перен. го́речьzehir gibi — а) о́чень го́рький; б) о́чень холо́дный ( о погоде); в) уме́лый, иску́сный г) о́чень о́стрый, проница́тельный
zarif ama zehir gibi nükteler — то́нкие, вме́сте с тем ядови́тые остро́ты
zehir kesilmek — а) преврати́ться в го́речь, стать о́чень го́рьким; б) испы́тывать кра́йнюю безнадёжность
zehir olmak — страда́ть, му́читься, горева́ть, пережива́ть
zehir saçmak — подстрека́ть, побужда́ть
zehir zıkkım olsun! — что́бы ты подави́лся!, пусть то, что ты ешь, бу́дет тебе́ я́дом и отра́вой!
-
5 zehir
",-hri 1. poison, toxic substance, toxic; venom. 2. very clever, crack, crackerjack. - gibi 1. very hot, pungent, peppery, or biting (to the taste): zehir gibi bir biber a very hot pepper. 2. very bitter (in taste). 3. sharp, biting (cold). 4. very clever, crack, crackerjack. 5. extremely, very, to the nth degree. - zıkkım/zakkum/zemberek 1. very hurtful (words). 2. deep and rueful (sigh). 3. very bitter (tears). - zıkkım olsun! colloq. May he/she/you choke (to death) on it!" -
6 zehir
(-hri)п1) прям., перен. яд, отра́ваzehiri helâk, zehiri katil, katil zehiri — смерте́льный (смертоно́сный) яд
2) перен. го́речь◊
zehirini akıtmak — ужа́лить, уязви́ть◊
zehir gibi — а) о́чень го́рький; б) о́чень холо́дный (о погоде) -
7 ехидный
zehir gibi,iğneli* * *( язвительный) zehir gibi; iğneliехи́дный смех — pis pis gülme(ler)
ехи́дная ба́ба — akrep gibi karı
-
8 яд
zehir* * *мzehir тж. перен.змеи́ный яд — yılan zehiri
слова́, по́лные я́да — zehir gibi / zehirli sözler
-
9 φαρμάκι
zehir, ağı, zehir (gibi) -
10 едкий
yakıcı,keskin; iğneli* * *1) хим. yakıcı; kostik2) ( раздражающий) yakıcı; keskinе́дкий дым — yakıcı duman
е́дкий за́пах — keskin koku
3) перен. (колкий, язвительный) iğneli; zehirli; zehir gibiе́дкая остро́та — zehir gibi espri
-
11 saukalt
-
12 ядовитый
zehirli* * *1) zehirliядови́тый гриб — zehirli mantar
ядови́тые расте́ния — zehirli ağılı bitkiler
ядови́тый газ — zehirli gaz
ядови́тая змея́ — zehirli yılan
2) перен. zehir gibiон ядови́тый челове́к — diliyle sokan bir adamdır
3) разг. acıядови́тый зелёный цвет — acı yeşil, zehir yeşili
-
13 empoison
v. zehirlemek, zehir etmek, zehir gibi yapmak -
14 empoison
v. zehirlemek, zehir etmek, zehir gibi yapmak -
15 ქვეჟანგი
i.zehir yerine geçen, zehir gibi etki yapan, paslanma -
16 собачий
-
17 адский
cehennemi; cehennem °а́дские му́ки — cehennem azabı
а́дская ску́ка — разг. dayanılmaz bir can sıkıntısı
а́дский шум — разг. cehennemi bir gürültü
сего́дня а́дский хо́лод — разг. bugün hava zehir gibi
-
18 едкость
-
19 здорово
adamakıllı* * *разг.1) (сильно, очень) adamakıllıему́ здо́рово попа́ло (его избили) — adamakıllı / bir temiz dayak yedi
сего́дня здо́рово хо́лодно — bugün hava zehir gibi
2) (хорошо, ловко)здо́рово срабо́тано! — temiz iş!
здо́рово поёт! — yaman okuyor!
мы здо́рово погуля́ли / гульну́ли — âlâdan bir âlem yaptık
-
20 saukalt
saukalt adj fam zehir gibi soğuk
- 1
- 2
См. также в других словарях:
zehir gibi — 1) çok acı 2) çok soğuk (hava) 3) çok becerikli, usta Zehir gibi şoför. 4) çok üstün Zehir gibi bir zekâ … Çağatay Osmanlı Sözlük
zehir — is., hri, Far. zehr 1) Organizmaya girdiğinde kimyasal etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve miktarına göre canlıyı öldürebilen madde, ağı, sem Evvela bir yumruk vurdu sersemledim, sonra ağzıma bilmediğim bir zehir tıktı, işte bu zehirle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Emina Jahović — Infobox musical artist Name = Emina Jahović Img capt = Img size = Landscape = Background = solo singer Birth name = Alias = Born = Birth date and age|1982|1|15|mf=y Died = Origin = Novi Pazar, Serbia, Yugoslavia Instrument = Voice Genre = Pop… … Wikipedia
bakırlaşmak — nsz Bakır rengini almak, rengi bakırın rengine benzemek ... bakırlaşmış derime hasetle bakarak zehir gibi bir kahkaha şaklattı. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
çirişçi çanağı — is. 1) Çiriş hazırlamakta kullanılan derin kap 2) sf., mec. Acı ve kurumuş, zehir gibi Dün akşam fazla kaçırdım, ağzım çirişçi çanağı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZEHR-ABE — f. Acı ve zehir gibi su. Zehirli su. * Mc: Acı, acılık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEHRİN — f. Pek acı, zehir gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ot — is., bit. b. 1) Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. A. Gündüz 2) sf. Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BAKTERİ — Fr. Basit, çekirdeksiz, bölünerek çoğalan tek hücreli canlılara verilen addır. Çeşitli şekilleri vardır: Kürevî (coccus), çubuk şeklinde (basil), virgül şeklinde (vibriyon), burmalı (spiril).Bakteriler ya tek tek, ya da birkaçı bir arada… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
literature — /lit euhr euh cheuhr, choor , li treuh /, n. 1. writings in which expression and form, in connection with ideas of permanent and universal interest, are characteristic or essential features, as poetry, novels, history, biography, and essays. 2.… … Universalium
ağı — is. Zehir Birleşik Sözler ağı ağacı ağı çiçeği ağı otu sarıağı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ağı gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük